30 Nisan 2012 Pazartesi

Doğaçlama Çalışması - Büyülü Ev

Sircasiz Tiyatro/Büyülü ev

Bugunku calışmamızda hikaye tamamlayarak doğaçlama yaptık. Hikayemizi Stories for Creative Acting kitabından sectik. 

Kenneth F. Edgar'in yazdigiThe Enchanted Stove şöyle başlıyordu: Baba, oğlu ve kızı bir şatonun yakınlarındaki bir eve taşınmışlardır. Ev eski ve sevimli olan bu evde eski sahibinden kalan üç antika eşya bulunmaktadır: Çaydanlık, saat ve porselen bir bebek. Gece şatodan çan sesleri gelir ve çocuklar korkarlar, babalarına bu seslerin ne anlama geldigini sorarlar ama baba hiçbir yanıt vermez ve onları tersleyip odalarına gonderir. Herkes uyuyunca... 

Hikayeyi burada kesip gerisini oyuncuların tamamlamalarını ve bütün hikayeyi yazıp getirmelerini istemistik. Gruptan altı kişi hikayelerini yazarak getirdi biz de üçer kişilik altı gruba ayrılarak onların hikayelerini 15-20dk çalıştık. Sırayla doğaçlamalarımızı sergiledik. İzleyen arkadaşlarımız doğaçlamalarda birkaç noktaya dikkat ettiler. Bunlar sırasıyla 
1-hikaye akla mantığa uygun mu?
2-sahnede mekan kullanımı nasıl?
3-oyuncular seslerini bedenlerini nasıl kullanıyorlar?

Hikayenin başlangıcının dahi değiştirilmiş olduğunu gördük izlerken fakat bu noktaya hiç takılmadık. Grupta erkek oyuncu olmadıgı icin bazı gruplar karakterleri de değiştirmişti ki bu da bizce uygundu. Bunlar dışında aşağıdaki detayları konuştuk.

1. Grup eve taşınma kararı noktasından başlamış. Kendi isimlerini kullanmışlar. Gece olunca eşyaların canlandigi anlaşılmıyor. Aile ve esyalari aynı oyuncular canlandirdigi icin hangisi insan hangisi esya ayrimini daha net gormek ve duymak istiyoruz. Evi dagitmamaliyiz yaramazlik yapmamaliyiz mesajı çıkıyor finalde. 

2. Grup anlatıcı ile olaya hizla giriyor ve yeni eve neden taşındıklarını anlatıyor. Fakat anlatılan kısmı bir daha oynuyorlar. Odak tuhaf bir evde ilk geceyi geçirmek iken basta biraz kayıyor ve ailenin eski ev sahibi, isportacılık planları...vs devreye giriyor. Bunlar finalde bir yere bağlanacak diyoruz fakat havada kalıyor. Evin kapisinin onunde asil hikaye başliyor; giristen itibaren korku ve gerilim artıyor. Finale kadar seyirci merakla izliyor. Finalde eşyalar insanlari korkutarak kaçırıyor. 

3. Grup oyunun başladığını anlamakta zorlanıyoruz . Niye uyuyorlar niye kalkıyorlar? Seslerini duyamiyoruz. Yüzlerini göremiyoruz. Eve girince oda seçmece detayını takdir ediyoruz. Grup hikayeyi tamamlayamadığı için bu konuya dair konuşamıyoruz.

4. Grup görünmeyen eşyaların kullanımı konusunda oldukça özenli böylece mekanı gözümüzde kolayca canlandırıyoruz. Bu eve taşınma gerekçesini de şoyle bulmuşlar: kandirikci emlakçı ve ucuzcu ev hanımı; bu ikiliyi seyirciler kahkahalarla izliyor. Pısırık koca ve hareketli, cesur hanım ikilisi ile canlanan eşyalar birleşince korku komedisi gibi bir tarz ile karşılaşıyoruz. Oyuncuların finalde sürekli bağırmaları seslerinin kısılmasına neden oluyor. 

5. Grup antika eşyaları canlandırmaya odaklanmış. İlk defa bayan Fokurdak'i (çaydanlık), Dede Saat'i ve Isabella'yı karakterler olarak görüyoruz. Üstelik bunlar iyi yürekli karakterler ve evi hırsızlardan korumaya çalışıyorlar. Finali apar topar (sallan yuvarlan) bir final diye tanımlıyoruz.

6. Grup karakterlere oldukça özen göstermiş özellikle anne karakteri bütün klişe (bütün annelerden sık sık duyduğumuz) sözleri yerli yerinde kullanıyor. Eşyaların çaydanlık ve bardak olarak ikiye indirilmesi ailenin de anne ve kıza dönüşmesi bambaşka bir hikaye çıkarıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder